İstanbul havalimanından ayrıldıktan sonra, 45 dakika Türkiye üzerinde uçuyoruz, takriben Akdeniz üzerinde bir saat’a yakın bir zaman uçuşun arkasından Mısır toprakları üzerindesiniz. Şayet geceleyin uçuyorsanız; Kahira üzerindeki rengarenk parıldayan ışıklarla adeta bir ışık şehri olduğunu anlarsınız. Uçak alçaldıkça, yerdeki adım başı sokak lambalarının ışıl ışıl yandığını ve kahira’nın ne kadar büyük olduğunuda anlarsınız. Size, gizemli bir şehre geldiğinizi hemen orada hissettirir.
Elbette, benim Mısır’a gelişim ilk değildi. İlk gelişim 2000 yılında olmuştu. Ondan sonra öyle anlar oldu ki, ayda üç ve dört defa geldiğim oldu. İsatnbul’u nasıl bliyorsam, kahire’yi de öyle biliyorum denecek seviyede. Ucaktan geceleyin Kahire şehrini izlemek çok zevkli, sanki pilotta bunu biliyormuş gibi, iniş anına kadar yavaş bir şekilde havada süzülüyor ve süreyi yarım saatte tamamlıyor, şehir üzerinde. Yaklaşık olarak, Kahire’nın nüfusu 22 milyon, ama bunun 5 milyonu, şehir dışından günlük şehre girş-çıkış yapan çalışanlardır. Yani İstanbul’un nüfusundan büyüktür.
Resmi olarak mısır’ın adı; Mısır Arap Cumhuriyeti. Arapça: "Cumhûriyet Mısır’el Arabiye”dir. Kalabalık bir nüfusa sahip olan Mısır, kuzey Afrika şehirleri içerisinde, Nijerya’dan sonra ikinci sırayı almaktadır. Mısır halkı, bölgeye hayat veren Nil etrafında yerleşmiştir. Kuzey Afrika devletleri içerisinde Akdeniz ve Kızıldeniz’e kıyısı olan bir ülkedir. Güneyde Sudan, batıda Libya ve kuzeydoğuda Filistin ve İsrail’e kara sınırı bulunmaktadır. Ülkenin küçük bir kara parçası Asya kıtası üzerinde kalır. Süveyş kanalı ile Afrika kıtasından ayrılmış olan bu alana, Sina yarım adası olarak bilinmektedir. "Sina” ismi geçtiğinde, millet olarak biz hemen "Tûr-u sîna” yı hatırlarız. Kur’an-ı kerimde; "Andolsun tin’e ve zeytûn’e. Ve sina dağına.”95:1-2-Ö.N.Bilmen. Sina dağı Hz.Musa’nın Rabbiyle konuştuğu dağ. Belkide yeryüzünün en en şanslı taş, ağaç ve toprak parçalarından oluşan bir mekan… Yine Kur’an-ı Kerim’de; " Ve bir ağaç da (inşa ettik) ki, Tûr-u Sîna’dan çıkar, yiyecekler için yağ ile bir katıklık ile biter.”mu’min-20.Ö.N.Bilmen. Buraya güneşin o muhteşem doğuşunu izlemek için yüzlerce turist gelmektedir. Tûr-u Sîna’ ya Sharm El Sheikh yolu üzerinden gidebilirsiniz. Beş ila altı saat arası sürmekte kahire’den.
Uçağımız Kahire havalimanı’na indiğinde, ılık ılık esen rüzgarın sıcaklığı uçaktan dışarı çıktığımda hemen yüzümde hissetim. Bu durumu çok kez yaşamıştım öncesinde. Eğer Türk Hava Yolları ile geliyorsanız, Kahire’nin eski terminalına iniyorsunuz, şayet mısır Hava yoluyla geliyorsanız ikinci yapılan terminala iniyorsunuz. Türkiye`nin önde gelen inşaat şirketlerinden TAV tarafından inşa edilen Kahire Havaalanı 3. terminali açıldı. Bu uluslararası bir havalimanı oldu Mısırlılar için. 205 bin metre kare üzerinde inşa edilen terminal üç katlı. Yurtiçi ve yurtdışı uçuşların da gerçekleştirileceği terminalin 22 kapısı, 54 uçak park alanı, 7 bagaj teslim bandı, 160 yürüyen merdiven ve yürüyüş bandı bulunuyor.
Mısır için en büyük sorunlardan biri olan araç parkı çok geniş tutulan terminalin önünde bir anda 3 bin araç park edebilecek. Havaalanına ulaşımı kolaylaştırmak için ise 10 kilometrelik yeni yol yapılıyor. Ayrıca ulaşımı kolaylaştırmak için Kahire Metrosu da havaalanına kadar uzatılacak.
Uçaktan iner inmez bizi terminala götürecek olan otobüslere biniyoruz ve pasaport kontrolüne gidiyoruz. İki üç tane kontrol kabini bulunuyor herkes sıraya girerek burada pasaport kontrolu yapılıyor daha sonra bağajlarımızı almak için hareket ediyoruz. Şayet valiziniz büyük ise içerisine bakmak için son çıkış noktasında kontrol ediliyor. Bu durum genel itibari ile bütün arab ülkelerinde hemen hemen var. Resmi Gümrük maliyetinin ürünlerin fiyatını yükselttiği için, insanlar valiz ticareti yaparak parça parça mal getirerek satmaya çalışıyor. Devlet görevlileride bunları bildiği için sürekli kontrol yapmaktadır.
Terminal kapısından dışarıya çıktığınız zaman, şayet biraz İngilizceniz varsa, size "nerelisiniz” diye soruyor taksiciler…. Türkiye dediğiniz zaman da … "Türki, Türki” diyerek ; tarihten gelen, ve aynı inancın insanları olarak, mısır halkının Türkiye’yi ve Türk insanını sevdiğini hemen yüz işaretinden anlarsınız. Çoğunun dedesinin Türk olduğu ve hatta Osmanlı soyundan olmakla öğünen aileler var.
Uzun yıllar Osmanlı hakimiyetinde kalan Mısır’da Osmanlı paşalarının sülalelerinden gelmekle öğünen birçok yerli aile, sosyal hayatta önemli yerlerdedir. Yolculuğumuz uçaktan iner inmez Kahire’de başlamıştı. Şayet, Mısır’a gelmeyi düşünüyorsanız. Mısır Hükümeti, önceden kapıda verdiği vize işlemini iptal etti. Bu nedenle, Istanbul’daki Mısır Konsolosluğundan vize almak zorundasınız. Ancak, yaşınız 45’in üzerindeyse, kahire de, havalimanından alabilirsiniz. Terminal’den dışarı çıktığımda " Türki” diyen bir taksi şöförüne işaret ederek, otele gitmek ve dinlenmek için, taksiye biniyorum. Yarın Kahire’de, trafik ve kalabalıklar arasında yoğun bir temponun beni beklediğini biliyordum. Artık kahire’den haberleri birdaha ki yazımızda anlatacagız. Mısır’dan selamlar.